Dünyada En Garip 10 Evlilik Terimi

Evlilik, farklı kültürlerde değişik ritüeller, semboller ve terimler ile şekillenen bir olgudur. Dünyanın dört bir yanındaki toplumlar, evliliği kutlamak ve ona anlam katmak için çeşitli terimler kullanmaktadır. Bu terimlerin bazıları, ilk bakışta garip ya da anlaşılmaz gelebilir. İşte dünyanın farklı yerlerinde karşılaşılan en garip 10 evlilik terimi:

1. Kafa Kafaya (Head-Head)

İngiltere’de yer alan bazı yerleşim yerlerinde, çiftler arasındaki münakaşaların sıklığını belirten bir terim olarak "kafa kafaya" kullanılır. Evliliğin zorlukları sırasında çiftlerin birbirine karşı olan tutumunu, uyumunu ve çatışmalarını ifade eder. Bu deyim, evliliklerdeki mücadelenin bir parçası olarak algılanıyor.

2. Eşek Düğünü (Donkey Wedding)

Hindistan’da bazı bölgelerde, evlenme teklifinin reddedilmesi durumunda verilen bir ceza olarak, bir erkeğin eşeğe ya da başka bir hayvana düğün yapması anlamına gelir. Bu gelenek, bazen kadınların evlenmeye hazır olup olmadığını anlamak için bir sınav olarak görülmektedir. Hemen hemen tüm topluluğun katılımı ile gerçekleşen bu düğün, kültürel bir ritüel olarak yaşatılmaktadır.

3. Kâbe Düğünü (Kaaba Wedding)

Suudi Arabistan’da evlenmek isteyen çiftler, evlenmeden önce Kâbe’de dua etmeyi gelenek haline getirmiştir. Çiftler, bu kutsal mekânda evliliklerinin bereketli olması için dua eder. Bu durum, evliliğin dinî boyutunu ön plana çıkararak toplumdaki önemini yansıtır.

4. Bırakma Töreni (Letting Go Ceremony)

Brahman kültüründe, evlenmeden önce bir kadın, ailesinin ona olan sevgisini ve sorumluluklarını simgeleyen sembollerden vazgeçtiği bir törendir. Bu tören, kadının yeni bir hayata adım attığına dair bir sembol olarak kabul edilir. Kadın, ailesinin yanında bir yaşam sürerken, kocasıyla yeni bir başlangıç yaptığına dair bir geçiş ritüelidir.

5. Fırtına Düğünü (Storm Wedding)

Brezilya’nın kırsal bölgelerinde, yoğun yağmur ve fırtına gibi zorlu hava koşullarında gerçekleştirilen düğünler için kullanılan bir terimdir. Bu tür düğünler, genellikle mutluluğun zorluklara rağmen kutlandığı anlamına gelir. Çiftler, fırtına başlarken ya da hemen öncesinde düğünlerini yaparak, zorluklara meydan okuduklarını gösterirler.

6. Bebek Düğünü (Baby Wedding)

Hindistan’da bazı kültürel geleneklerde, bebeklerin evlendirilmesi anlamında kullanılan bir terimdir. Genellikle ergenliğe girmeden önce, ailelerin sosyal statülerini artırmak amacıyla gerçekleştirilen bu düğünler, toplumda bazı tartışmalara yol açmaktadır. Bebek düğünleri, hem sosyal hem de siyasi nedenlerle yapılmaktadır.

7. Akşam Yemeği Düğünü (Dinner Wedding)

İtalya’da yaygın olan bu terim, çiftlerin düğün yemeği için özel bir hazırlık yapmalarını ifade eder. Gelin ve damat, daha önceden belirlenmiş bir akşam yemeğinde bir araya gelerek, yakın aile ve arkadaşların katılımıyla nişan bağlarını güçlendirirler. Bu yemek, aynı zamanda iki ailenin tanışmasına ve kaynaşmasına da olanak tanır.

8. Yüzük Çözme Töreni (Ring Untying Ceremony)

Güneydoğu Asya’da, bazı topluluklarda evlilik sırasında yüzük takmak yerine, düğün sonrası yüzüğün çözülmesi gelenek haline gelmiştir. Bu ritüel, çiftin birbirine olan bağlılıklarını simgelerken, aynı zamanda birbirlerine olan güveni de ifade eder. Yüzükler, zor zamanlarda dahi kopmaması adına önem taşır.

9. Seyahat Düğünü (Travel Wedding)

Avustralya’da popüler bir uygulama olan seyahat düğünü, çiftlerin düğünlerini farklı bir ülkede ya da şehirde yapmayı tercih ettiğinde kullanılan bir terimdir. Bu tür düğünler, genellikle düğün sırasında geleneksel unsurların yanı sıra, farklı kültürel tatlarla harmanlanır. Seyahat düğünleri, hem macera dolu hem de unutulmaz anılar biriktirme fırsatı sunar.

10. Zımba Düğünü (Staple Wedding)

Japonya’da, çiftlerin evlendiğinde birbirlerine zımba ile bağlanması şakacı bir şekilde ifade edilen bir gelenektir. Bu terim, her ne kadar esprili bir tonda kullanılsa da, evliliğin yapılması gereken bir sözleşme olduğu düşüncesini de içinde barındırır. Eşlerin birbirlerine bağlılıklarını ifade eden ilginç bir gelenektir.

Evlilik, yaşamın en önemli dönüm noktalarından biridir ve birçok kültürde farklılıklar gösterir. Her bir terim, o toplumun kültürel yapısını ve inançlarını yansıtmaktadır. Dünya genelindeki bu garip evlilik terimleri, toplumsal normların, geleneklerin ve kişisel inançların birleşimini gözler önüne serecek şekilde zengin bir derinliğe sahiptir. Evlilik, sadece iki bireyin bir araya gelmesi değil, aynı zamanda toplumsal ritüellerin de bir parçası olarak insanlığın ortak tarihini biçimlendiren bir olaydır.

Evlilik, dünya genelinde çeşitli kültür ve geleneklerle şekillenen bir olgudur. Bu bağlamda, bazı terimler ve uygulamalar, birçok insan için sıradışı ya da garip gelebilir. Geçmişten günümüze birçok farklı kültürde, evlilik ile ilgili farklı terimler ve gelenekler oluşmuştur. Bunlar, evlilik kurumunun nasıl algılandığını ve uygulandığını gösterir. Her biri, kendi toplumsal ve kültürel arka planına dayanır ve bu çeşitlilik, dünya genelinde evliliğin ne kadar farklı şekillerde deneyimlenebileceğini ortaya koyar.

Örneğin, “poliandri” terimi, bir kadının birden fazla erkekle evli olması durumunu ifade eder. Bu uygulama, bazı Tibet ve Nepal topluluklarında yaygındır. Bu durum, çoğunlukla ekonomik ve sosyal sebeplerle açıklanabilir. Bir yere kadar erkek nüfusunun az olduğu bölgelerde, kadının birden fazla eşe sahip olması, çocukların ilerde daha sağlam bir aile yapısında yetişmesini sağlamak amacıyla görülmektedir.

Bir diğer ilginç terim “sororate” uygulamasıdır. Bu, bir erkek eşinin ölmesi durumunda, onun kardeşiyle evlenme geleneğini ifade eder. Bu uygulama, bazı kültürlerde eşin aile bağlarının sürdürülmesi ve bebeklerin tanıdık bir aile ortamında büyümesi sağlamak amacıyla yürütülmektedir. Bu durum, aile içinde yeni bir insanın kabul edilmesi için kaybedilen eşin yerine geçecek birinin bulunmasını kolaylaştırır.

“Krypteia” ya da “salık verilmiş evlilik” terimi, hamile kalması durumunda bir kadının zorla evlendirilmesi anlamına gelir. Bu pratik, bazı eski kültürlerde onur ve aile itibarını korumak için başvurulan bir yöntem olarak görülür. Ayrıca, bu durum, toplumda kabul edilen normlara karşı gelmektense bir çözüm yolu olarak değerlendirilmiştir.

“Hindistan’daki Arora evliliği” ise, bir kadın ve erkeğin birbiriyle tanışmadan ve romantik ilişkileri olmadan evlenmeleri durumunu ifade eder. Bu uygulama, bazen aileler arasında iş veya mal mülkiyeti anlaşması sağlamak amacıyla gerçekleşir. Bunun yanı sıra, ailenin sosyal prestijini artırmak veya toplumdaki değişimi kontrol altına almak için gerçekleştirilen evlilikler de bu kapsamda değerlendirilebilir.

“Eş değiştirme” ya da “dübte” olarak bilinen uygulama, evlilik içerisinde eşlerin belirli bir süre boyunca birbirlerinin eşleriyle değişim yaptığı bir gelenektir. Bu, bazı toplumlar arasında cinselliğe dair farklı bakış açılarını yansıtan ilginç bir olgu olarak görülmektedir. Bu tür uygulamalar, katılımcılar arasında güven ve açık iletişimi teşvik eder, ancak aynı zamanda potansiyel olarak karmaşık duygusal durumların da ortaya çıkmasına yol açabilir.

Son olarak “bride kidnapping” yani “gelin kaçırma” evliliği, bazı kültürlerde geleneksel olarak uygulanan bir durumdur. Burada bir erkek, sevdiği kadını ailesinin onayını almadan kaçırır. Bu durum, toplum tarafından genellikle kabul edilir ve kadın, aile ilişkilerini sürdürmek için durumu kabullenir. Ancak, günümüzde bu uygulamalar ciddi etik tartışmalara ve insan hakları ihlalleri konularına yol açmaktadır.